Bu soruyu incelemek için, bu yazı öncelikle politiğin ne olduğuna odaklanır. Ardından politik olmanın koşullarını açıklamaya çalışır. Son olarak, mimarlığın politikselliği hakkında sağlam bir ifade oluşturmak için politik olma yeteneği ile politik araçları birbirinden ayırır.
Politik terimi[^1] Aristoteles tarafından ortaya atılmıştır. Onun tanımına göre: polis ile ilgili olan ve polisi ilgilendiren şeyler politiktir. Yazı, polisin artık kamusal olduğunu, dolayısıyla evrimsel olarak kamusal ile ilgili olan ve kamuyu ilgilendiren şeylerin politik olduğunu ima eder. Pier Vittorio Aureli, The Possibility of an Absolute Architecture adlı kitabında siyaseti insanlar arasındaki boşluk[^2] olarak tanımlar. Bu kabul edilebilir bir ifadedir çünkü insanlar sosyal yaratıklardır. İnsanlar birbirleriyle ilişki içindedir ve ilişki kurmak için araçlar kullanırlar. Bu araçlar, insanların dokunduğu veya inşa ettiği şeylerdir.
İlişki kurarken, sürekli olarak birbirlerini etkilemeye veya etkilenmeye çabalarlar. Zihinden zihne olan bu etkiler mutlak ve doğrudan değildir. Bu etkiler, şeyler aracılığıyla iletilir; diyelim ki araçlar veya Foucault'nun terimleriyle ifadeler[^3]. İfadeler bir tarih, bir fikir, başkalarının veya kendinizin bir propagandasını taşır. Bir kelime, bir ses, bir tasarım, bir emir veya bir bina gibi farklı biçimlerde görülebilir. Bir ifadenin tek koşulu, doğal olmaması, yani kültürlenmiş olmasıdır.
Bu yazının konusu olarak, şimdi insanlar ve aralarındaki boşluk var. Bu boşlukta ifadeler var. Siyaset, insanlar arasındaki boşlukta bu ifadelerin ticaretidir. Buna bağlı olarak, her ifade, başkalarını hedefleme doğası gereği politik bir şeydir.
Mimarlık bir ifade midir?
Bu soruyu incelemek için, mimarlığın ne olduğunu tanımlamalıyız. Kendi özgün pratik amacına göre mimarlık, bir kişiyi barındıran sınırlayıcı bir mekândır. Barınağın insanlar için mi yoksa insanlardan ayrı olarak çevreye karşı mı yapıldığı sorgulanabilir.
Her barınak bir mimarlık mıdır? Olmamalıdır çünkü barınak doğal da olabilir. Dahası, mimarlık mimarlara ihtiyaç duyar (meslekten ayrı olarak, bu yazı mimarı bir yaratıcı olarak kabul eder). Bir kişi tarafından yaratılmış bir barınak bile, hala başkaları için olduğu anlamına gelmez. Mimarlık kişisel de olabilir.
İzole bir gezegende bulunan bir kişi hayal edin. İklime karşı, bir barınak tasarlayıp şekillendirmesi mümkün olabilir. Bu durumda, kendi barınağının mimarı olurdu. Dahası, barınaklar mimarlık olurdu. Tasarımın kendisi tarih, otorite bilgisi veya kişisel fikir ifadeleri taşısa bile, kendisi için yaratıldığı için bir ifade olmazdı. Çünkü bu koşullarda, insanlar arasındaki boşluk sonsuz olurdu. Bu nedenle bu yazı, mimarlığın bir ifadeden veya politikadan daha ayrıcalıklı olduğunu ima eder.
Post-yapısalcı[^4] algılardan kaçınmak için bir durumu anlarken açık olmalı ve iyi sıralamalıyız. İnsan sosyal bir varlık olsa da, kamudan ayrı yaşayabilir ve çevre insan olmadan da var olabilir. Bir insanın çevrede var olduğu bir durumda, ifade olmadan mimarlık yaratabilir. Bu yüzden bu yazının sırası şekil 1'deki gibidir.
Peki ya bir insan kamudaki diğer insanlar gibi bir kişiyse ve mimaride yaşamıyorsa ama mimarlık arasında yaşıyorsa? Elbette mimarlık, birbirleri arasında bir şey olurdu. Şekil 2. Mimarlık bir ifade haline gelirdi.
Yazının ima etmeye çalıştığı gibi, ifade farklılaşır. Bir kişi insanlardan başka bir şeyi hedeflerse bir ifade olmayacaktır; öte yandan, insanlarla ilişki kurmak için her araç bir ifade haline gelir.
Tamam, mimarlık kamuda bir ifade haline geldi ama politik mi? Tıpkı bir ifade haline gelirken olduğu gibi, politik de olur. Yine de, buna tercih edilen cevap şudur: Mimarlık, onu yaratanların elinde politik bir araçtır. Bu cevaplarla yazı, mimarlığın kendi başına politik olmadığını, onu politik yapan şeyin yaratıcıların başkalarını etkileme amacı ve çabası olduğunu ima etmeye çalışır. İşte bu yüzden sadece insanlar siyaset yapar ve bu siyasi kararların araçları politik araçlar haline gelir.
Kaynakça
- Aureli, Pier Vittorio. 2011. "Toward The Archipelago." In The possibility of an absolute architecture, by Pier Vittorio Aureli, 1-46. Cambridge: MIT Press.
- Belsey, Catherine. 2002. Postyapısalcılık. Ankara: Dost Kitapevi.
- Hirst, Paul. 1993. "Foucault and Architecture." In AA Files, 52-60. London: Architectural Association School of Architecture.
Referanslar
[^1]: Aristotle. 2000. Politics. Edited by Paul Negri. Translated by Benjamin Jowett. New York: Dover Publications. [^2]: Aureli, Pier Vittorio. 2011. The Possibility of an Absolute Architecture. Cambridge: MIT Press. [^3]: Hirst, Paul. 1993. "Foucault and Architecture." In AA Files, 52-60. London: Architectural Association School of Architecture. [^4]: Belsey, Catherine. 2002. Postyapısalcılık. Ankara: Dost Kitapevi.