GALATA PORT PROJESİ VE ESNAFA POTENSİYEL ETKİLERİ

Son günlerde Karaköy’de ağızdan düşmeyen bir mega proje var. İsmi Galata Port.

Galata Port; Karaköy’ün Tophane ile sınırında bulunan 2 adet depo alanının, günümüzdeki kruvaziyer limanının, deniz işletmeleri binalarının ve kruvaziyerlerl nedeniyle kullanıma kapatılan binaların yıkılıp yerine daha fazla kruvaziyer ağırlama kapasitesini ve gelen turistlere yönelik kazanç yolları geliştirmeyi amaçlayan yüksek yatırımlı kentsel dönüşüm projesidir.

Karaköy limanlar dolayısıyla ilk kuruluşundan bugüne kadar ticaret kültüründen sapmamış bir çalışma mahallesidir. Çoğunluğunu kendi işyerinin sahibi esnaflar oluşturur. Konut bulunmaz. Kullanıcıları; turistler, büro çalışanları, yerli esnaf ve toplu taşıma araçlarını kullanan İstanbullular oluşturur.

Peki bu mega proje hakkında Karaköy’ün en kalıcı sakinleri olan esnaflar ne düşünüyorlar?

Esnaflarla yaptığımız röportajlara göre esnaflarun çoğunluğu Galata Port’un yapılışına istekle ve sabırsızlıkla bakıyorlar. Sabırsızlık, belirsizliğin getirdiği usanmışlıktan kaynaklanmakta. İsteklerinin dayanağı ise gelir artışı beklentisi ve daha rahat çalışma koşulları arzusu. Bu arzularını ise binalarını otellere satarak veya beklenen turistlere yönelik olarak şuan ki işyerlerini hediyelik eşya satan mekanlara dönüştürürek sağlamayı düşünüyorlar. Peki bu arzularının muhtemel sonuçları ne olur?

Piyasalaşmanın yarattığı toplum sınıflarının kendi aralarındaki ilişkileri ile doğadaki türlerin birbirleriyle olan ilişkileri benzerlik gösterir. Türler arası ilişkiler ise üçe ayrılır. Bunlardan biri Kommensalizmdir. Kommensalizm iki canlı türünün kurdukları ortak yaşamda, bir canlının yarar sağladığı, diğerinin ise bu ortaklıktan etkilenmediği yaşam türüdür. Ağaçlara yuva yapan kuşlar bunun en güzel örneğidir. Benzer şekilde büyük leylek yuvalarında, serçelerin de küçük yuvalar yapması leyleğe zarar vermeyecektir.

Mega projelerde alanın yerli kullanıcılarına, proje sonucu Kommensal bir ortam oluşacağı, proje sahipleri gelir sağlarken yerlilerinde bundan pay alabileceği telkinlenir. Fakat bu günümüz büyük şirketleri karını arttırmak adına etkilişim alanlarının tamamını kendi tekeline alma yönelimindedirler. Bunun örneklerini 3. Havalimanı, HES, Sulukule, Tarlabaşı, hatta devlet veya belediye etkisiyle yapılan tüm projelerde görebiliyoruz.

Sıklıkla kullanılan aşamalar şu şekilde:
….Geleceğe dönük ütopik analizler beyan etmek
….Projenin yerli yararına olacağı algısı yaratma
….Mekan sahipliğinin el değiştirmesi
….Yerlinin dışlaması ve kent çeperlerine sürgünü

Galata Port projesinin çıkış tarihi 2002 ye dayanmaktadır. İlk iki aşama sonrası üçüncü aşamaya geçilmiştir. Sahipliğin el değiştirmesi sürecinde özendirmeyle halkın direnmesin önüne geçilmiştir. Erken piyasa oluştururak bina alımları değerin çok altına gerçekleşmiştir. Esnafın bu arzu ve istekleri, kendi özgür iradelerinin değil, on üç yıllık sürecin ürünüdür. Kentsel dönüşümlerde görüldüğü üzere, genel gidişata tepkili mekanlar çeşitli yollarla zorla eldeğiştirilmektedir. Bu akımdan sadece ekonomik gücü yüksek mekan sahipleri kendilerini muaf tutabilmektedirler.

Sonuç olarak, Karaköy’ün asıl kullanıcısı olan orta gelirli esnafın mekandan sürülmesi kendi rızasıyla fakat bilinçsizce oluşacaktır. Fakat en karamsar distopyada bile kurtuluş mümkündür ki zaten Karaköy daha dönülmez noktaya gelmemiştir. Hala önlenebillinebilir.

Önlemlenin ilk aşaması çoğunluğun aynı fikirde olmasından ve birlikte hareket etmesinden geçer. İkinci aşama ise kamuoyu oluşturmak ve sivil toplum örgütleriyle veya karşı faaliyet gösteren organizasyonlarla beraber hareket etmektir. Örneğin Mimarlar Odası iyi bir seçim olabilir. İmza toplamakta iyi bir karşı baskı aracıdır, günümüzde internet siteleri aracılığıyla da toplanabilir. En etkili sitelerden biri Change.org ’dur.

Bir tepki sürecinin ilk yılı en zor zamanlardır. Ulaşılan kitlelerle doğru orantılı olarak siyasal baskı ve yasal denetlemeler artmakta, göz dağı vermek amaçlı yargılanmalar oluşabilir.Uluslararası Af Örgütü bu gibi haksız müdahalelerde size destek olucaktır.

Eğer ben artık yaşlandım, emekli olmak istiyorum diyorsanız fakat emeklilik şartlarından memnun değilseniz Emekliler Sendikası tam size göre.

Fikirleniz neler?